Haydi birlikte bir empati yapalım. Bir İngiliz’in bizimle Türkçe konuştuğunu düşünün. Ki bu duruma televizyonlarda ya da sokakta bol bol tanıklık ediyoruz. İngiliz diyor ki: “ Türkiye cok gusel, raki cok gusel, ben olmak Kuşadasi, ben girmek deniz….” Gramer yok, aksan yok, kural hak getire..Ancak hepimiz İngiliz vatandaşın ne demek istediğini çok iyi anladık, dilimizi konuşmaya çabaladığı ve öğrendiği için gurur bile duyduk.
Bu örnekteki konuşmaya çalışan, biz olunca, durum yine değişmiyor. İngilizce konuştuğumuzda, Kanadalı, Amerikalı veya İngiliz aynı his ve duygularla bizi anlıyor ve hissediyor.Hata yapmaktan korkmadan, gramer kurallarına takılmadan, aksanınızın iyi veya kötü olduğuna bakmadan, bir çocuk gibi konuşun. Neredeyse her İngilizce Öğretmeninin söylediği gibi “ Hata yapmaktan korkmayınız.” Neden korkmamalıyız hata yapmaktan?
Evet, bir dili konuşurken düzgün, kuralına uygun cümleler kurmak önemlidir. Ama düşünsenize, Türkçe konuşurken bile tamamen dil bilgisi kurallarına uyduğumuz söylenemez. Kimse sizden, öğrendiğiniz dili konuşurken hatasız, tüm gramer kurallarına uygun cümleler kurmanızı beklemez ve beklemeyecektir. En doğrusu; Hiç hata yapma korkusu taşımadan, tüm özgüvenimizle konuşmayı denemektir. Bunu yaptığınızda, sizi temin ediyorum ki konuştuğunuz yabancı size tahmin ettiğinizden daha çok saygı duyacaktır. Zaten ana dili İngilizce olan bir kişi, karşısındaki İngilizce konuşurken onunla dalga geçmeyecek ve hatta çabasından dolayı yeterince hoşgörülü ve anlayışlı olacaktır.
Defalarca İngiltere, özellikle Londra’da bulunan bir kişi olarak sizi temin ederim ki; Londra’da bile hatasız, İngiliz aksanı ile konuşan bir İngiliz bulmak çok zor. Yaklaşık 8 milyon nüfusun yaşadığı Londra’da nüfusun %34’ünü, İngiltere doğumlu olmayan, farklı milletlerin insanları oluşturuyor. İşte bu yüzden Londra’ya gittiğinizde gerçek bir İngiliz aksanı duymakta zorluk çekersiniz. Kimse gerçek bir İngiliz aksanıyla konuşmak derdinde değil, tıpkı bizim ülkemizde “İstanbul Türkçesi” kullanma derdinde olmadığımız gibi.
YETER Kİ KONUŞ
Gramer bilgisi bir dili konuşabilmek için olmazda olmaz. Mutlaka ve mutlaka gramer bilgimizi geliştirmeliyiz. Ancak derdinizi anlatabilecek kadar İngilizce konuşabilmek için, öğrendiğimiz gramer yapıları ile cümle kurmaya çalışmaktan dolayı konuşamıyorsak, özgüveniniz hiçbir zaman gelişmeyecek ve asla İngilizce konuşamayacak hale gelirsiniz. Hata yaparım, düzgün cümle kuramam diye düşünmeden, direkt konuşmalıyız. JUST SPEAK!
*She goes to movie once in a week. ( O haftada bir kez sinemaya gider.)
Bu cümle, “Simple Present Tense” (Geniş Zaman) yapısıdır. Doğru cümle yukarıdakidir. Gelin bu cümleyi eksik kelimelerle kurduğumuzu düşünelim:
*She go to movie once a week.
Grameri bozuk, kelime ve kullanım hataları olan bu cümleyi, dünyanın neresinde kurarsanız kurun İngiliz de Hollandalı da Alman da sizin ne demek istediğinizi anlayacaktır.
Bir de “Present Continous Tense” ile bir örneğe bakalım:
*Are you going to eat lunch with me? ( Benimle öğle yemeği yiyecek misin?)
Yukarıdaki cümle doğru. Ama biz bir kızdan hoşlandık ve heyecandan, pratik eksikliğinden ona dedik ki:
*You eat lunch with me?
*You eat lunch me?
Size garanti ediyorum, ilk cümleyi İngilizce bilen herkes anlayacaktır, sadece soru cümlesi olduğunun vurgusunu yapmak yeterli olacaktır.
İkinci cümleyi ise (ki bence yeterince kötü ve eksik) İngilizce bilenlerin %90’ı anlayacaktır.
Daha da kötüsü “ Eat lunch me ! ”( Karşı taraf sizi büyük ihtimalle anlamıştır, hatta yemeğe bile çıkmışsınızdır. )
İşte burada yapmanız gereken bir İngilizce kursuna giderek veya bir Almanca kursuna kayıt yaptırarak kendinizi geliştirmek olmalıdır. OYDEM DİL OKULLARI gerek online İngilizce kursları vermekte gerekse İzmirde bulunan 3 şubesi ile sizlerin yanında olmaya devam etmektedir.